1.Venedik’i keşfetmenin en güzel yolu yürümek,
dar sokaklar ve meydanlarda kaybolmaktır. Araç trafiğinin olmadığı Venedik’i
bir ucundan diğerine birkaç saatte yürüyerek gezebilirsiniz. İlk durağınız San Marco
Meydanı olmalı. Napolyon’un “Avrupa’nın en
zarif salonu” olarak tanımladığı bu meydan
Venedik’in en popüler yeri. Gotik mimarinin
başyapıtları sayılan birbirinden zarif binaları, güvercinleri, kafeleri, açık hava orkestraları
ve şık butikleriyle bu meydanda saatler
geçirebilirsiniz.
2.Sehri panoramik olarak izlemek için Campanile di San Marco’ya
çıkmalısınız. Önceleri atış kulesi ve deniz feneri olarak kullanılan Venedik’in bu en yüksek kulesi, sizi bir asansörle 100 m. yüksekliğe taşır
ve ardından Bazilika’nın egzotik kubbeleri ayaklarınızın altında uzanır.
Bu kuledeyken, baktığınız manzaranın 200 yıl önce Goethe’nin baktığı
manzarayla aynı olduğunu bilmekse apayrı bir keyif.
3.Dogu ile Bati'nin muhtesem bir sentezi olan Basilica di San Marco, sehrin en unlu kilisesi. Altin yildizli Bizans mozaiklerinden oluşan
zengin dış tasarımı nedeniyle,
11. yüzyıldan itibaren kiliseye “Altınların Kilisesi”
anlamındaki “Chiesa d’Oro”
da denilmiş.
4.Venedik, sanatın başkentlerinden biri; mevsim ne
olursa olsun, bir Venedik turu tarih ve kültürsüz düşünülemez. Gallerie dell’Accademia, sahip
olduğu koleksiyonla resim ve heykel âşıkları için bir
mabet niteliğinde. Koleksiyon 14. ve 18. yüzyıllar
arasında yapılmış resimleri kapsıyor. 24 salonda
kronolojik bir sırayla sergilenen eserler arasında
dünyaca ünlü ressamların paha biçilmez yapıtları
da bulunuyor.
5.Bir Venedik gezisinin olmazsa olmaz etkinliği kuşkusuz ki Büyük Kanal turu.Sadece size özel bir tur istiyorsanız bir teknekiralayıp dolaşabilirsiniz, ama 3800 metre uzunluğundaki kanalı gezmenin en iyi yolu
tren istasyonunun hemen yanından kalkan
Vaporetto Numero 1 (1 Numaralı Vapur)! Bizim
önerimiz tur esnasında hiç bilmediğiniz bir
durakta inip sokakları keşfetmeniz. Her sokak
sizi başka küçük bir sokağa çıkarıyor ve tam
ulaştım derken başka bir sokak sizi yeni bir
labirente sokuyor. Ama işin zevkli tarafı da bu. Karşınıza her an beklenmedik güzellikler
çıkabilir...
6. Venedik aynı zamanda bir el sanatları cennetidir. Sevdiklerinize ve
kendinize alacağınız hediye seçeneklerinin gözünüzü korkutacak kadar çok
olduğunu belirtelim. Mağazalarda Venedik’e özgü cam objeler, danteller ve
elbette maskeleri bulabilirsiniz.
7.Venedik iştahınızı açan yemeklerin anavatanı olabilir. Venedik’e geleneksel ve lezzetli bir veda için sizi eski usul bir bistro olan Osteria Alle Testiere’ye götürüyoruz. Burası daha çok şehrin yerlilerinin tercih ettiği bir mekân. Deniz ürünleri seviyorsanız tam yerindesiniz. Tatlı olarak tiramisu söylemeyi unutmayın. İçkilerden şarap, şaraplardan da Pinot Grigio’yu tavsiye ederiz